
Milli
Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan vefatının üçüncü Sene-i
devriyesinde Ankara’da düzenlenen ‘2. Uluslararası Erbakan Sempozyumu’
ile anıldı. İslam coğrafyasından gelen konuklar Erbakan’ı hem anlattı,
hem hatırlattı.
Yol Açan, Çığır Açan Bir Liderdi
Saadet
Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “Ben, kendilerini 1969
yılında tanıdım. O tarihten itibaren de kendisini adım adım takip
ettim. 1995’ten sonra da pek çoğunuzun bildiği gibi vefatına kadar en
zor günlerde el ele omuz omuza, birlikte mücadele ettik. Şehadet ederim
ki; Muhterem Hocamız, kendisi yerli, duruşu milli, davası evrensel olan
samimi bir Müslüman gerçek bir mücahitti. Bir söz var bilirsiniz; ‘Ya
bir yol bulacaksınız. Ya da bir yol açacaksınız’ Erbakan hocamız yol
açan, çığır açan bir liderdi. O, bir ilim adamı olarak çığır açtı.
Siyaset adamı olarak çığır açtı. İnandığı yolda tavizsiz duruşu ve
asaletiyle bir mücahit olarak çığır açtı. Sadece bu ülkeye değil, bütün
İslam alemine ve hatta bütün insanlığa gidilmesi gereken doğru yolu
gösterdi. Makamı, mevkiyi, şöhreti, serveti değil, bütün şer güçleri
karşısına alma pahasına cihad etmeyi seçti.
Asiltürk: Tekrar Aynı Yöne Aynı Hedefe Doğru Yol Almalıyız
Saadet
Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk: “Erbakan’ın
olaylara nasıl baktığını görmeliyiz. Dünya İslam Birliği’nin ne manaya
geldiği bizim için çok önemlidir. Afganistan’da NATO güçleri düğün
evleri, hastaneleri bombalıyor. Çoçuk, yaşlılar bir bir öldürülüyor.
Irak’ta 1,5 milyon Müslüman’ı ABD katletti. Zulüm görenler kimler
Müslümanlar. İslam aleminin kurtulmasının tek yolu, ilk şey ise
Müslümanların mükades kitabımızda emrettiği gibi birlik emrine
sarılmalıyız. Hocamız İslam birliğinin ilk nüvesini D-8 olarak
başlatmıştı. Ancak dünya siyonizmi güçlü bir İslam alemi olacağını fark
ettiği için bu çalışmanın hedefine ulaşmasını engelledi. Şimdi tekrar
aynı yöne aynı hedefe ulaşabiliriz, yeter ki azmedelim.
Vuslatının
üzerinden 3 yıl geçti. İslam coğrafyası hala kan ve gözyaşı içindi.
Onun ortaya koyduğu fikir ve idealler ise ümmete her daim yol
gösteriyor. Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatının
üçüncü yılı. Başta Türkiye olmak üzere ümmete çizdiği yol ve rota her
yıl daha çok iyi anlaşılıyor. Ümmet birliğine yaptığı vurgularla en
büyük lider olma özelliğini ortaya koyan Erbakan’ın için Saadet Partisi
Ankara’da büyük bir sempozyum düzenledi. ‘Erbakan’ı Anlamak’ konseptiyle
düzenlenen 2’nci Uluslararası Erbakan Sempozyumu’na sadece Türkiye’den
değil dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılar Erbakan’ı ve onun
ideallerini anlattı. Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen
programa binlerce Erbakan gönüllüsü katıldı.
Çok Sayıda Önemli Konuk Katıldı
Sempozyuma
başta Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak ve Saadet
Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk olmak üzere
Ürdün Müslüman Kardeşler Genel Başkanı Hammam Said, Sudan Milli Kongre
Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Eski Devlet Bakanı Dr. Amin Hassan
Ömer, İran’ın Ankara Büyükelçisi Alireza Bikdeli, Afganistan’ın Ankara
Büyükelçisi Amanullah Jayhoon ile birlikte çok sayıda yerli ve yabancı
misafir iştirak etti. Dün sabahın erken saatlerinde başlayan programda
gösterilen bir sinevizyon katılımcıları adeta eski günlere götürdü.
Erbakan’ın hayatının ve hedeflerinin aktarıldığı sinevizyon gösterimi,
sırasında salonda bulunanların gözleri nemlendi, birçoğunun ise
gözlerinden yaşlar aktı. Gönüllerinde Erbakan sevgisi ile binlerce kişi,
Erbakan’ın gelecek vizyonuna bir kez daha sadık kalma sözü verdi.
Kur’an-I Kerim İle Açılış
Protokol
konuşmalarından sonra ise oturum bölümüne geçildi. Öğleden sonra
başlayan birinci oturumun başkanlığını ise Erbakan’ın yol arkadaşı
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Genel Başkanı Recai Kutan yaptı.
İlk oturumun konuşmacıları ise Lübnan Cemaati İslami Genel Başkanı
İbrahim El-Masri, Uluslararası Taqrib Müessesesi Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Tabarraian, Mısır Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Mahmud
Hüseyin, Sudan İslami Hareket Lideri Zübeyir Al-Hassan oldu. Sempozyumun
ikinci oturumunda ise gazeteciler Erbakan’ı anlattı. Oturum
başkanlığını Milli Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz’ın yaptığı
oturuma Düşünür, mütefekkir, yazar Ali Bulaç ve Hürriyet Gazetesi Yazarı
Ahmet Hakan Coşkun katıldı. Hamidiye Camii İmamı Emrullah Kahraman’ın
okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan sempozyumda daha sonra
Tertip Heyeti Başkanı Atik Ağdağ kısa bir konuşma yaptı. Ağdağ,
programının tertibinde görev alanlara teşekkür ile başlayarak, sempozyum
ile ilgili kısa bilgiler aktardı.
Gül Ve Kılıçdaroğlu’ndan Mesaj
Düzenlenen
sempozyuma Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, TÜRK-İş
Genel Başkanı Ergün Atalay, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile
birlikte daha pek çok kişi mesaj gönderdi.
Erbakan Yol açan, Çığır açan bir liderdi
Sempozyumun
açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa
Kamalak, konuşmasına ilk olarak Erbakan’ı yıllardan başladı. Kamalak,
“Ben, kendilerini 1969 yılında tanıdım. O tarihten itibaren de kendisini
adım adım takip ettim.1995’ten sonra da pek çoğunuzun bildiği gibi
vefatına kadar en zor günlerde el ele omuz omuza, birlikte mücadele
ettik. Şehadet ederim ki; Muhterem Hocamız, kendisi yerli, duruşu milli,
davası evrensel olan samimi bir Müslüman gerçek bir mücahitti. Bir söz
var bilirsiniz; ‘Ya bir yol bulacaksınız. Ya da bir yol açacaksınız’
Erbakan hocamız yol açan, çığır açan bir liderdi. O, bir ilim adamı
olarak çığır açtı. Siyaset adamı olarak çığır açtı. İnandığı yolda
tavizsiz duruşu ve asaletiyle bir mücahit olarak çığır açtı. Sadece bu
ülkeye değil, bütün İslam alemine ve hatta bütün insanlığa gidilmesi
gereken doğru yolu gösterdi. Makamı, mevkiyi, şöhreti, serveti değil,
bütün şer güçleri karşısına alma pahasına cihad etmeyi seçti.
İdeallerini hayatına değil, hayatını ideallerine adadı. Nitekim,
vefatından kısa süre önce kendisine sorulan ‘‘Nasıl hatırlanmak,
istersiniz? Sorusuna ‘‘Malıyla, canıyla cihad etmiş bir Müslüman olarak
hatırlanmak isterim” cevabını vermişti.” diye konuştu.
Yol Arkadaşlarını Yolda Buldukları İle Değiştirmedi
“Küçük
hesapların değil, büyük hedeflerin insanı oldu” diye konuşmasını
sürdüren Kamalak, “Bu hedeflere ulaşmada hiçbir engeli tanımadı. Hiçbir
güce boyun eğmedi. Hiçbir makam ve mevki için hedefinden vazgeçmedi.
Bosna’da, Çeçenistan’da, Filistin’de, Patani’de, Keşmir’de, Kıbrıs’ta,
hep mazlum ve mağdurların yanında oldu, Zalim ve emperyalistlerin niyet
ve emellerini açığa çıkardı, deşifre etti, İslam dünyasının uyanışını
sağladı. Nitekim bugün geldiğimiz noktada, onun yokluğunu çok daha fazla
hissediyoruz. Onun asaletini, duruşunu, mücadelesini çok daha iyi
anlıyoruz. Bu yılki Erbakan Haftası etkinliklerinin gündeminin
“Erbakan’ı Anlamak” olarak belirlenmesi bu açıdan çok yerinde ve çok
manidardır. Çünkü geçen her gün onun söylediklerini daha anlamlı ve daha
önemli hale getiriyor. Bugün gerçekten Erbakan’ı anmaya değil, anlamaya
ihtiyacımız var. Türkiye ve İslam alemi bugün tıkanmıştır. Siyaseten
tıkanmıştır. Ahlaken tıkanmıştır. Ekonomide tıkanmıştır. Dış politikada
tıkanmıştır. Kısır kavgaların, işi boş polemiklerin, seviyesiz
tartışmaların esiri edilmiştir. O’nun ortaya koyduğu basiret ve feraseti
örnek almadığımız sürece selamet ve saadete kavuşmamız mümkün değildir.
Çünkü Erbakan sadece hakkın ve hakikatin peşinden gitmiştir” dedi.
“İdeallerine bağlıyız”
Saadet
Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, yeryüzündeki
bütün haksızlıkların ortadan kalması için çalıştıklarını ifade ederek,
“Neler yapılacağının nasıl yapılacağını konuşacağız. Erbakan’ın olaylara
ne nasıl baktığını görmeliyiz. Dünya İslam Birliği’nin ne manaya
geldiği bizim için çok önemlidir. Afganistan’da NATO güçleri düğün
evleri, hastaneleri bombalıyor. Çocuklar ve yaşlılar bir bir
öldürülüyor. Irak’ta 1,5 milyon Müslüman’ı ABD katletti. Sadece bununla
da kalmadı, ektikleri kin ve nefret tohumlarıydı. Bunlar Irak’a
demokrasi diye gelmişlerdi, getirdikleri insan hakları ortada. Zulüm
görenler kimler Müslümanlar. Suriye’de Rusya ve ABD, nüfuz mücadelesi
yaparken, yüz binlerce Suriyeli öldürüldü, milyonlarcası yerinden
yurdundan oldu. Mısır’da halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’na karşı darbe
yapıldı. Libya’ya hiçbir hukuki gerekçe olmadan saldırıldı. Olayların
gideceği yer belli değil. Afrika’da, Asya’da ölenler Müslümanlar.
Dünyanın her yerinde Müslüman kanı akıyor. Ancak Müslüman ülkelerin
idarecileri buna seyirci kalıyor. Bu ise kabul edilemez bir durumdur.
Bir kısmı da bu zulümlere destek oluyor, yardım ediyor. İslam aleminin
kurtulmasının tek yolu, ilk şey ise Müslümanların mukaddes kitabımızda
emrettiği gibi Allah'ın emrine sarılmalıyız. Bu birliği kurmadığımız
için vebal altındayız.” değerlendirmesinde bulundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder